Klasik ekonomisin kurucusu olarak gösterilen
Adam Smith, insanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliğin
parayı kullanabilme ve yönetebilme becerisi olduğunu söyler.
Bugüne kadar bir tavuğun yumurtasını diğer tavuğun yumurtası
ile değiştirdiğine, al benim yumurtamı ve kendi yumurtanı
dediğine kimse rastlamamıştır. Yumurta ticaretine girmesi
de söz konusu değildir çünkü tavuklar şirket kurmayı, çalışacak
kişileri istihdam etmeyi ve vergi ödemeyi bilmezler! Aynı
mantık bir ineğin sütü ya da bir arının balı için de geçerlidir.
Bir arı düşünün size şunu diyor: Al balı ver parayı yoksa
seni sokarım!
Stephen J. Dubner ve Steven D. Levitt
tarafından ekonomi ve insanların dışındaki canlıların ekonomi
kuramına tepkileri üzerine bilimsel bir araştırma yapıldı.
Bunun adına Freakonomi diyorlar. Freakonomi için “anormal
ekonomi” terimini kullanabilmek mümkün. Freakonomi üzerine
yapılan araştırmalardan biri Yale Üniversitesi ekonomistlerinden
Keith Chen ve psikolog Laurie Santos tarafından gerçekleştiriliyor.
Bu araştırma kapuçin maymunlarının para kullanım alışkanlıklarını
ele alıyor. Bunun sonuçlarını sizinle de paylaşmak istiyorum.
Bana Bir Muz Ismarlar Mısın?
Araştırmacı Keith Chen daha önce
Harvard Üniversitesi'nde de psikolog Marc Hauser ile hayvanlarda
özveri ve fedakarlık üzerine maymunlarla bir araştırma yapıyor.
Tamarin maymunları ile yaptığı bu araştırmaya göre iki maymun
karşılıklı kafeslere yerleştiriliyor. Her bir kafesin içinde
de bir kaldıraç mekanizması kuruluyor. Bu mekanizmaya göre
bir maymunun beslenebileceği yiyeceğe ulaşabilmesi için
diğer maymunun onun kafesine yiyecek gönderilmesini sağlayan
kaldıraç kolunu hareket ettirmesi gerekiyor. Aynı şekilde
karşı taraftaki maymun da bunu yaparsa stratejik işbirliği
yapmış oluyorlar ve birbirlerini beslemiş oluyorlar. Sonuçta
tamarin maymunları %40 oranında kaldıraçları harekete geçirerek
karşılıklı besleniyorlar ama %100'lük bir özveriye rastlanmıyor.
Diğer bir deyişle 100 olaydan 40'ında birbirlerine bir şeyler
ısmarlıyorlar. Sonraki aşamada araştırmacılar öyle bir düzenek
kuruyorlar ki maymunlardan biri sürekli olarak kaldıracı
hareket ettirip diğerinin beslenmesini sağlarken, sürekli
beslenen hiçbir zaman kaldıracı hareket ettirmiyor. Böylece
bir maymun özverili bir yapıya ve ısmarlama kültürüne sahip
olurken diğeri son derece bencil hareket etmiş oluyor. Sonrasında
her bir maymunun karşısındaki kafese yeni maymunlar getiriliyor.
Özverili davranmaya alıştırılmış olan maymun sürekli olarak
kaldıracın manivelasını hareket ettiriyor ve diğer kafesteki
maymunların doymasını sağlıyor. Her denemede de bunu gerçekleştiriyor
ve oran %100. Karşı kafesteki maymunlar da bu nazik davranış
karşısında %50 oranında manivelayı harekete geçirerek özverili
maymunun karnını doyurmasını sağlıyor. Ancak özverili olan
maymunun tıpkı bir annenin çocuğuna olan sevgisi gibi karşılıksız
bir özveri gösterdiğini ve sürekli bendensiniz dediğini
fark ettiklerinde bu oran %30'a düşüyor, yani ortalama değer
olan %40'ın altına. Özverili olmaya alıştırılmış olan maymunun
yerine bencil olan maymun konulduğunda ise diğer maymunlar
onun bencil bir yapıya sahip olduğunu fark ettiğinde resmen
çılgına dönüyor. Somurtkan bir ifade takınıyorlar ve kızgınlıklarının
bir ifadesi olarak ellerinin üzerinde oturup duvarlara pisliyorlar.
Maymunlar Bütçe Yapabilir Mi?
Kapuçin maymunları yiyeceklere ve
karşı cinse karşı oldukça duyarlı bir yapıya sahiptir. Bunu
bilen araştırmacılar kapuçin maymunlarına para karşılığı
nasıl üzüm, elma ya da muz alabileceklerini öğretiyorlar.
Bunun için de 2 cm. çapında ortası delik gümüş çipleri para
olarak kullanıyorlar. Birkaç ay boyunca kapuçin maymunlarına
para yerine geçen bu gümüş çiplerin bir değişim aracı olduğunu
ve onlar için değerli olduğunu öğretmeye çalışıyorlar. Üzüm
ya da elma karşılığı kaç tane çip para vereceklerini tespit
etmek için bir çalışma yapıyorlar. Böylece onlara bütçe
kavramının öğretilmesi amaçlanıyor. Bütçe yapmayı öğrendiklerinde
de o bütçeyi kullanarak kendilerini beslemeleri hedefleniyor.
Şimdi maymunların bir bütçeye sahip olduktan sonra neler
yaptıklarının ayrıntılarına inebiliriz.
Maymunlar Enflasyondan Nasıl Etkilenir?
Maymunlara çip paraları kullanmayı
öğrettikten sonra ekonomistler paranın değerinde bazı değişiklikler
yapıyorlar. Enflasyon olduğunda bir çip karşılığı bir muz
yerine iki çip karşılığı bir muz satın alabiliyorlar. Bunun
tersi gerçekleşip çip kuru yükseldiğinde ise bir çip karşılığı
normalde bir muz alabilirken iki muz almaya başlıyorlar.
Maymunların zenginleştiklerinde ya da fakirleştiklerinde
verdikleri tepkiler en az bir insanın tepkisi kadar mantıklı
oluyor. Çiplerin satın alma gücü yükseldiğinde yani zenginleştiklerinde
daha fazla muz alıp yiyorlar. Böylece daha fazla kazandıklarında
eğlenceye ve yiyeceğe ayırdıkları bütçeyi artırarak kazandıkları
fazladan parayı harcamış oluyorlar. Ekonomi dilinde ifade
etmek gerekirse kapuçin maymunları elde edilen faydanın
en yüksek seviyeye çıkarılması olan fayda maksimizasyonu
ve fiyat teorisine uygun hareket ediyorlar. Bir ürünün fiyatı
düştüğünde insanlar ondan daha fazla almaya eğilimlidir.
Maymunlar Kumar Oynar Mı?
Araştırmada kapuçinlerin bahis oyunlarına
verdikleri tepkiler de gözlemleniyor. Birinci bahiste kapuçinlere
biz muz veriliyor. Sonra yazı tura atılıyor ve yazı turanın
sonucunu doğru bilirlerse bir muz daha ödül olarak alıyorlar,
bilemezlerde başta verilmiş olan muz onlarda kalıyor ama
ödül kazanamıyorlar. İkinci bahiste ise kapuçinlere başta
iki tane muz veriliyor ve yazı tura atılıyor. Sonucu doğru
bilirlerse yeni bir şey kazanmıyorlar, ama yanlış tahminde
bulunurlarda verilmiş olan iki muzun bir tanesi geri alınıyor.
Aslında bu iki bahis uygulaması farklı olmakla birlikte
aynı sonuçları doğuruyor. Ancak insanlar tarafından birinci
bahis potansiyel bir kazanç olarak algılanırken ikinci bahis
potansiyel bir kayıp olarak algılanıyor.
Peki kapuçinlerin bu bahis oyunlarına
tepkisi ne olmuştur dersiniz? Kapuçinler potansiyel kazanç
olarak algılanan bahis oyununu oynamayı, potansiyel kayıp
olarak algılanan bahis oyununu oynamaya tercih ediyorlar.
Buradan kişisel olarak kapuçinlerin olasılık hesaplarında
yeterince iyi olmadıkları ve bu konuda eğitilmeleri gerektiği
sonucuna varıyorum, çünkü bu koşullarda hiçbir finans kurumunda
iş bulamazlar! Ekonomi teorisine göre iyi oyunun da getirisi
eşit olduğu için her ikisine de aynı tepkinin verilmesi
beklenir. Teoriye göre maymunların verdikleri tepki mantıklı
değil, acaba bir insan olsaydı ne yapardı aynı durumda hiç
düşündünüz mü? Ya da bir insan olsaydı hangi derecede mantıklı
tepkiler verebilirdi?
Şimdi sıkı durun! Yapılan araştırmalar
gösteriyor ki insanlar da bu iki bahis oyununa kapuçin maymunları
ile eşdeğer oranda tepki veriyor. Şaşırmaya devam edin çünkü
dahası var. Ekonomide maymunların bahis oyunlarına karşı
sergilediği bu tutumun adı “loss aversion” diye adlandırılıyor.
İnsanlar potansiyel kayıptan ya da zarardan hoşlanmazlar.
İnsanlar birçok durumda olaya zenginlik açısından yaklaşmazlar,
kazanç ya da kayıp açısından yaklaşırlar diyor Kahneman.
Bahis oyunları örneğinde zenginlik açısından değerlendirildiğinde
her iki örnek de eşdeğer bir anlama sahip. Ancak kazanç-kayıp
açısından değerlendirildiğinde birinci örnekte kazanıyormuşuz
, ikinci örnekte ise kaybediyormuşuz gibi algılanabiliyor.
Bu teorisi Princeton Üniversitesi ekonomisti Daniel Kahneman'a
2002 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazandırdı! Keith Chen'in bu
konudaki yorumu ise, elde edilen verilere göre kapuçin maymunlarının
para yönetim ve kullanma alışkanlıklarının istatistiksel
olarak birçok borsa yatırımcısından farklı olmadığını gösteriyor.
Dünya Kalpazanlık Tarihinde Bir İlk
Hala maymunların paradan bu denli
anlayamayacaklarını ve sadece kendilerine sunulan şartlara
tepki verdiklerini mi düşünüyorsunuz? Yapılan araştırmada
kapuçin maymunlarına yemeleri için salatalık veriliyor.
Yalnız salatalıklar daha önce kullanılan çip paralar şeklinde
dairesel olarak dilimleniyor. Kapuçin maymunları önce salatalıkların
bir kısmını yiyor. Daha sonra araştırmacıya doğru gidiyor
ve ellerindeki çip paraya benzeyen salatalığı vererek maymunlar
için salatalıktan daha lezzetli olan muz ya da üzüm alıp
alamayacaklarını deniyorlar. Bu dünya maymunluk tarihinde
gözlenmiş olan ilk kalpazanlık örneğidir, bildiğim kadarıyla
hayvanlık tarihinde de bir ilk!
Maymunlar Banka Soyar Mı?
Maymunlar araştırma boyunca gözlemleniyor
ve tasarruf alışkanlıklarının olmadığı fark ediliyor. Demek
ki geleceğe yatırım yapmak onlar için çok anlam ifade etmiyor.
Ancak bazen birkaç çip arakladıklarına şahit olunuyor. Toplam
7 maymun araştırma boyunca aynı odada kalıyor. Bir deneme
yapmak için bunlardan bir tanesi yan taraftaki test odasına
alınıyor. Bir keresinde test odasındaki maymun bir tabla
çip parayı alıyor ve koşarak odadan çıkıyor. Bu da yine
bir ilk: Dünya maymunluk tarihinin ilk hapishaneden kaçış
ve banka soygunu örneği… Odadan kaçış, hapishaneden kaçışı
simgelerken paraların çalışmasını da banka soygununu ifade
ediyor. Daha sonra bu çip paraları fırlatıyor ve diğer maymunlar
da bu çip paraları kullanarak muz, üzüm gibi yiyecekler
alıyorlar. Araştırmacıların bu çipler karşılığında onlara
yiyecek vermeleri de daha fazla hırsızlığı teşvik ediyor.
Maymunlar Fuhuş Yapar Mı?
Maymunların parayı ve onun nasıl
kullanılabildiğini kavrayıp kavramadıklarına dair hala şüpheleriniz
olabilir. Öyleyse biraz daha ileri gidelim. Çip paraların
çalışması ve hırsızlığı yapan maymunun bu çipleri fırlatması
ve diğer maymunların da bu çipleri toplaması sırasında bir
kaos yaşanıyor. Bu kaosta gözlemlenen bir olay belki de
yaşananların en ilginci. Paranın en önemli özelliklerinden
birisi bildiğiniz gibi sadece yiyecek almak için kullanılmaması,
bunun yanı sıra istediğimiz her şeyi alırken parayı bir
araç olarak kullanabilmemizdir. Acaba maymunlar da böyle
mi düşünüyor? Maymunlar biyolojik sistemleri gereği çiftleşmek
istedikleri dişiye çiftleşmek için bir hediye veriyorlar.
Bu bir muz, üzüm ya da salatalık olabiliyor. Bunu hediye
yüzük alıp “benimle evlenir misin?” diye evlilik teklifi
yapmak şeklinde zihninizde canlandırabilirsiniz. Maymunlardan
biri çalınmış olan çiplerden birini alıyor ve dişi maymunlardan
birine hediye ediyor. Dişi çipi alıyor ve hemen bir araştırma
görevlisine gidip onun yerine muz alıyor. Muzu aldıktan
sonra da kendisine çipi hediye eden erkekle çiftleşiyor.
Bu muhtemelen dünya hayvanlık tarihinin ilk para karşılığı
cinsel ilişkisi ve fuhuş vesikası olarak kayıtlara geçiyor!
Araştırmacılar, eminim kapuçin maymunları için hazırladıkları
laboratuarın bir geneleve dönüşeceğini tahmin bile edememişlerdi!
Çünkü laboratuar doğal ortamlarını aratmayacak şekilde tasarlanmıştı.
Buna ister paranın gücü deyin, isterseniz paranın kötü etkisi,
yorum sizin.
Sonuçlar
Maymunlara parayı nasıl kullanacakları
öğretildiğinde enflasyon ve zenginleşmeye mantıklı tepkiler
verdiler. Fiyatlar ucuzladığında ya da satın alım güçleri
arttığında daha fazla alışveriş yapmaları gibi. Demek ki
para yönetimi ve zenginliğin birtakım kuralları var ve bunlar
öğrenerek sahip olunabilecek yeteneklerdir.
Bahis oyunları konusunda başarısız olmakla birlikte insanlar
da eşdeğer oranda bir tepki veriyorlar. Demek ki bahis oyunları
arada bir kazanmak da mümkün olmakla beraber orta ve uzun
vadede para kaybettirirler.
Tasarruf etme konusunda kesinlikle başarısızlar. Demek ki
tasarruf etme alışkanlığına sahip olmak sosyal refahımızı
ve zenginlik düzeyimizi artıran önemli bir etken. Bundan
dolayı tasarruf alışkanlığına sahip olmak bizi farklı kılan
bir özellik.
Ellerine fırsat geçtiğinde hırsızlık yapıyorlar. Demek ki
paramızı yönetirken muhtemel hırsızlıkların önüne geçebilmek
için kasamızı hiçbir zaman bir başkasına emanet etmemeliyiz.
Parayı sadece yemek için değil aynı zamanda seks için kullanıyorlar.
Demek ki parayı daha mutlu bir hayat ve isteklerimizi gerçekleştirmek
için bir araç olarak görmeliyiz.
HAKAN TURGUT
|